İLETİŞİMDE ÇATIŞMAYA GİRMEKTEN KAÇINMA

     Bazen karşımızda bizi suçlayan biri varken konuşmak çok zorlayıcı olabilir. Konuşmamıza, kendimizi ifade etmemize olanak sağlanmıyorsa bu artık tek taraflı bir iletişim halini alır ve uzadıkça daha da can sıkıcı bir duruma dönüşür. Bazen de ortada ‘gerçek’ anlamda bir çatışma olmadığı halde iletişimdeki en ufak bir gerginlik anı, çatışma olarak algılanabilir ve kaçınma davranışına başvurulabilir. Nedir kaçınma davranışı? Bizi strese sokan, baş etmekte zorlandığımız bir durum karşısında uzaklaşmayı, konuşmamayı, tepki vermemeyi yani o tarafa hiç bakmamayı tercih etmek. Aslına bakılırsa bazen bilinçli bir tercih olsa da kaçınma davranışları, bazen de bilinçdışı süreçlerden kaynaklanan öğrenilmiş baş etme yöntemleri olabilmektedir.

     Çatışmaktan kaçınma yolları nasıl gözlemlenir?

-Çatışma yaratacağı düşünülen ortamlarda bulunmama

-Haklı olduğuna inansa da ses çıkartmama

- Ağlayarak tepki verme

-Tepkisiz kalma

-Zorlu olduğuna inanılan bir iletişimin yapılacağı zamanı unutma

Böyle durumlarla baş etmek için neler yapılabilir?

1.     Sizin için iletişimde çatışmaya girmesi en az stres yaratandan en fazla stres yaratana doğru kişi ve ortamları puanlayarak başlayın.

2.     Bu kişilerle iletişim pratiğine çatışması en zorlayıcı kişiler yerine, kısmen daha az stres yaratan kişilerle diyaloğa girerek pratik yapın.

3.     Duyguları yönetmenin bu işin en temel kuralı olduğunu hatırlayın ve kendi duygularınızı stabil tutmaya odaklanın.

4.     Ayrıca karşınızdaki kişinin öfke veya suçlama gibi size yöneltebileceği duyguları bir sünger gibi iç dünyanıza çekmeyin. Önünüzde cam bir duvar olduğunu ve kişini size aktardığı ağır duyguların o duvara çarparak geri gittiğini düşünebilirsiniz.

5.     İletişim sırasında ‘ben dili’ni kullanarak kendinizi ifade edebilir, karşınızdaki kişinin de benzer bir dille sizinle konuşmasını rica edebilirsiniz. Örneğin; ‘Bu söylediğine şu sebeplerden dolayı katılmıyorum.’  gibi.

6.     Sorunu net olarak zihninizde tanımlayın ve olası çözümleriyle birlikte iletin. Çünkü sizin zihninizde netleşmeden başlayan diyalog, manipüle edilmenize olanak sağlayabilir.

7.     Bizler için zorlu olan konuşmalar öncesi kendi kendimize bir diyalog düşünüp söylemek istediklerimizi hayalimizde –mış gibi yapabiliriz. Mesela, babamızla zor bir konuşma öncesi söylemek istediklerimizi söylediğimizi varsaydığımız bir hayali diyalog sahnesi düşünebiliriz.

8.     Konuşma yapacağımız zamanlarda desteğini hissettiğimiz, bizim için güçlü figür olarak gördüğümüz sevdiğimiz bir tanıdığımız veya yakınımızı konuşma sırasında arkamızda durup omuzlarımıza ellerini koyduğunu ve bizi desteklediğini düşünebiliriz.

9.     Zorlu çatışma durumları karşısında kendini iyi ifade eden ve duygusal olarak stabil kalan birileri varsa çevrenizde, onlarla bu konuyu konuşabilir, nasıl başardıklarını sorabilir, destek isteyebilirsiniz.

10.  Sorun hala çözümlenmiyorsa bu durumun çocuklukta zedelenmiş sınırlarınızla ilgili travmatik anı ağlarıyla ilgili olması ihtimali vardır. Bu süreçte profesyonel bir yardım talep edebilirsiniz.